SIRADIŞI İNSANLAR BAGİN-2

Berivan Cevik Yavuzturk

0 Beğenme

Yorum Yaz

Favorilere Ekle

Bagin kabilesi insanları konuşmuyor, kendilerini kabile dışındaki başka insanlara ifade edemiyorlar.  Olası bir durumda tek savunma aleti oklarıdır. Kabile insanları doğan her yeni bebekleri bir yaşını doldurmadan ve yürümeye başlamadan hemen önce ellerinin  serçe parmağını kesiyorlar. Kabilede bu oldukça sıra dışı ve ilginç! Çünkü Bagin kabilesindeki insanlar konuşmadıkları için içlerinden herhangi bir kişinin diğer kabilelerle karıştığı an ve kaybolduğu gibi hemen aramaya çıkarlar ve kayıplarını dille telaffuz etmedikleri için direkt eksik serçe parmaklılara yoğunlaşırlar. Böylelikle bulmaları kolay oluyor.  İşin en tuhaf kısmı ise sol eldeki serçe parmağını kesmeleridir!

Kabilede kıyafet kuşağı olmadığından açık şekilde dolaşırlar ve oldukça büyük ağaç yapraklarından etek tarzı ilginç tasarımlar yapıp giyerler ve sadece kollarının üst kısmına da aynı şekilde kolluk gibi bir şeyler tasarlayıp takarlar belki de bu kabilenin sembolüdür, belki de bir gelenek…   Oldukça büyük bu ormanda hava çok soğuk değildir. Bazı aylarda hafif soğuklar esmeye başladığında giyecek elbiseleri olmadığından dolayı çok önceden ormana gidip çeşitli hayvanlar avlarlar. Bu hayvanları oldukça özenli bir şekilde derisini bir bütün kalıp şeklinde soyup yüzerler ve post yaparlar.  Ağaçlardan uzun, ince ve sivri şekilde iğne gibi alet yaparlar. Palmiye gibi güçlü ağaç yapraklarından da ince ince şeritler kesip ellerinde yuvarlayıp ip haline getirirler. Ve hayvan postunu hazır hale getirdikten sonra elleriyle yaptıkları iğne ve iplik ile dikerler. Böylelikle soğuk geçen mevsimler de kendilerini sıcak tutacak giysiler dikerler.

Kabilede çelişki, kavga ve ayrım yoktur. Hepsi birbiri gibi eşit şekildedir. Birbirlerine severek yardım ederler.  Bagin kabilesi hiçbir şeylerinin eksik olduğunu hissetmiyorlar. Çünkü bu kabile asla başka limanlara yelken açmış değil!  Sıra dışı bu insanların eğlence ve dansları sık sık olduklarından yılda iki defa mutlaka müzik enstrümanlarını yenilerler. Büyük bir itina ve titizlikle çok severek ağaç dallarını oyarlar ve ses çıkaran aletleri başlarlar yenilemeye.  Evet bu insanların bizler gibi çeşitli ve farklı uğraşları yok ama verdikleri hayat mücadelesinde, dünyanın ağır yükü bu olduğunu da bilmek gerek…